10 yıllık evlilik hayatımızda eşimle ne kadar çocuk sahibi olmak istesek de nasip olmadı. Bir kez deneyebildiğimiz tüp bebek tedavisi başarılı olmamış, maddi durumumuzun iyi olmamasından kaynaklanan tedavi yöntemlerine devam edemeyişimiz, bu isteğimiz önünde kocaman bir set oluşturmuştu. Bu yüzden nerde bir çocuk görsem öpüp koklamak, kucaklamak isterim.
Eşime her zaman iyi bir eş olabilmek için uğraşır dururdum. Eşimi çok seviyorum ve bebek sahibi olamadığımız için kendimi ne kadar suçlu hissetsem de, eşimin yaklaşımı ve tesellisiyle rahatlıyordum. Eşimle her cinsel birleşmelerimizden sonra dua ediyordum. Çevremdeki insanlardan kim olursa olsun hamile olanları gördüğümde onlardan daha çok seviniyor, aynı zamanda kendi durumuma çok üzülüyor ve çoğu zaman gözyaşlarıma engel olamıyordum.
Bir gün eşim ailesinin yanına ziyarete gitmiş ve 1 hafta gelmemişti. Bu seyahati hayatımızın dönüm noktası oldu diyebilirim. Eşim bariz bir şekilde değişmiş, o dingin yaşantımız yerini öfke ve azarlamalara bırakmıştı. Günlük hayatımızda arada bir olan geçici kavgalar oluyordu elbet. Ama bu değişim farklıydı ve artık beni incitiyordu. Kendimi yalnız, çaresiz ve eşimin hayatında olmaması gereken biri gibi görmeye başlamıştım. Ve bu durum psikolojik olarak beni yıkmış, eşimin de evi terk etmesi hayatımın en zor zamanlarını geçirmeme vesile olmuştu.
Annemin tavsiyeleriyle medyum hoca arayışlarım başladı. İşinin ehli, rahmani yolla çalışan bir medyum hoca bulmalıydım. Ben büyü falan yaptırmak değil de hem kocamın eve dönmesi, hem de çocuk sahibi olmak için kendime bir çıkış yolu arıyordum. Muhabbet büyüsü, sevdiğini geri getirme büyüsü, papaz büyüsü derken ilk kez bu kadar büyü çeşitleri olduğunu görmüştüm. Acaba çocuk sahibi olmak için işlemler de var mıydı?
Ben eşimle bir araya gelebilmek, çocuk sahibi olabilmek için medyum hocayla çalışmalara başladım. Hocamın bana söylediği şeyler, verdiği okumalar beni rahatlatıyordu. Yıllarca beraber hayatı paylaştığım insanı bırakamazdım. Her ne kadar benimle konuşmasa, evine gelmese de yuvamın dağılmaması için her şeyi yapabilirdim. Ve bunun için savaşmaya başlamış ve eşimin bana geri dönmesini bekliyordum. Çalışmamızın 3.haftası eşim evine gelmişti. Belki aramız eskisi gibi değildi ama yanımdaydı ve bana güç veriyordu. Onsuz geçen günlerim ve bu küçük yüreğe sığmayan sevgim, kocamın elimden gitmemesi için her şeyi yaptırıyordu. Onu cinsel olarak mutlu etmek, akşam geldiğinde rahat etmesini sağlamak, tartışma çıkacağını bildiğim konulardan hemen uzaklaşmak hayatımın öncelikleri olmuştu.
Ama eşimin ailesinden kaynaklanan bir baskı vardı üzerimizde. Eşim 3 ay evimizde, olması gereken yerde kalmış, ama ailesinin baskılarıyla tekrar evi terk etmek üzereydi. Ben medyum hocamın verdiği okumalara durmaksızın devam ediyordum. Ve her zaman Allah’a sığındım. Eşim eve geldiğinde donuk bir halde kanepede oturuyordu. Ben çay verirken otur konuşmamız lazım dedi ama ben oturamadım bile. İçimi bir korku sarmış, yine aynı şeyleri yaşama düşüncesi, karanlıkta etrafını aydınlatan ama belirli bir alanın dışına çıkamayan bir ışık kaynağı gibi yapayalnız kalıvermişti.
Eşim artık çocuk sahibi olmak istediğini ve bunun benimle imkansız olduğunu söyledi. Ve her ikimiz içinde ayrılmanın doğru karar olacağını söylediğini hatırlıyorum. Gözümü bir sedye üzerinde ve etrafı perdelerle çevrili bir yerde açtım. Eşim beni hastaneye getirmiş. Yaşadığım şok beni bayıltmış, verilen serumlar tekrar ayılmamı sağlamış. Uzun bir süre kendimde olmayışım doktorun ilgisini çekmiş, benden kan, idrar tahlili yaptırmamı istemişti.
Sonuçlar çıktığında doktor eşimi de yanımıza çağırdı. Ve artık daha çok özen göstermemiz gereken şeyler olduğunu, eşime benimle ilgilenmesi gerektiğini söylüyordu. Ama bilmiyordu eşimin benden ayrılmak istediğini. Sonuçlarda hamile olduğumu söylediğinde şok olmuş, ne tepki verecek diye eşimin gözlerine bakıyordum. Eğildi ve alnıma bir buse konduruverdi. Ben gözyaşlarına hakim olamıyor, kocama sıkıca sarılıp ağlıyordum. Eşimin de gözleri dolmuş, belki de söylediği şeylerden acı çekiyordu. Hastaneden ayrılırken bana sarılması, attığım adımları yönlendirmesi eşimin fikrinin değiştiğini anlamama yardım ediyor ve beni mutlu ediyordu. Yıllarca duyduğum ama ilk kez farkına vardığım şey, Kur’an-ı Kerim’in bir şifa kaynağı olduğuydu. Rahmani çalışan bir hocayla çalışmam ve Yüce Allah’ın izniyle eşim evine dönmüş, yıllarca beklediğim çocuk sahibi olma düşüncesi gerçek olmuştu.